Arılar, karıncalar gibi yüzlerce ev yapsan, yine seni kimi-kimsesiz, evsiz barksız bırakırım

 

• Eğer sen bana aşıksan, ben seni perişan ederim. Beni iyi dinle! Şu fanî dünyada az ev yap, sonra onu yıkar, viran

ederim, beni iyi dinle!

• Arılar gibi, karıncalar gibi yüzlerce ev yapsan yine seni kimi-kimsesiz, evsiz barksız bırakırım, beni iyi dinle!

• Sen erkek, kadın bütün insanların sana hayran olmalarını, sana karşı duydukları sevgi ile mest olmalarını istiyorsun.

Fakat ben, seni mest etmeyi, seni şaşkın hale getirmeyi istiyorum.

• Mademki Halil’sin, ateşten hiç korkma, emin ol! îçin rahat etsin! Ben ateşi sana yüzlerce gül bahçesi yaparım, beni

iyi dinle!

• Sen, Kaf dağı olsan; seni hızlı hızlı dönen değirmen haline getirir, seni fırıl fırıl döndürürüm, beni iyi dinle!

• Sen belki de hünerde zamanın Eflatun’u, Lokman’ı olsan, seni bir bakışta hiçbir şey bilmez bir hale getiririm, beni iyi

dinle!

• İsmail gibi seni kurban etmek istemem. Boğazına bıçaklar sürmem. Ne el görünür, ne yara görünür, beni iyi dinle!

• Ben devlet kuşuyum. Senin başına gölge düşürmek lutfunda bulundum. Böylece seni eşsiz, üstün bir padişah

yapacağım, beni iyi dinle!

• Kendine gel de, az oku! Lüzumsuz kitaplarla kendini yorma! Sus, sabırlı ol! Ben seni kitap yapayım, ben seni

Kur’an’ın ta kendisi yapayım.

 

Divân-ı Kebîr Seçmeler, Şefik Can, Cilt 3, 1055.